BURSA KENT KONSEYİ’NDE GÜNDEM ÇEVRE

 Bursa Kent Konseyi, ‘Dünya Su Günü’ nedeniyle gerçekleştirilen ‘Doğa İnsan Olmadan Yaşayabilir – Su ve Hava Kirliliğine Son’ konulu bilgilendirme toplantısı ile çevre konusundaki hassasiyetini gözler önüne serdi.
Bursa Kent Konseyi Arazi Kullanımı ve Su Kaynakları Çalışma Grubu tarafından Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda, çevreye duyarlılık mesajları verildi.

Büyükşehir çevreye duyarlı
Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, suyun önemine dikkat çektiği konuşmasında, Büyükşehir Belediyesi’nin çevre odaklı çalışmalarından bahsederek, Akçalar’da plansız sanayiler olduğunu, yasa gereği sanayilerin kendi atıklarını kendilerinin temizlemesi gerektiğini hatırlattı. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kent merkezinde sanayi kurulmasını durdurduğunu ve bu kuruluşların atıklarını temizlemeleri konusunda uyarıldığını ifade eden Pala, Akçalar’da da evsel atıksuların arıtılması konusunda tesis açılabilmesi yönünde çalışmalar yapıldığını sözlerine ekledi. Çınarcık Barajı’nın çok amaçlı bir baraj olduğunu belirten Pala, özellikle enerji üretiminde barajın kullanılacağını ifade etti.

Uluabat Gölü’ne ‘ameliyat izi’ benzetmesi
Bursa Kent Konseyi Arazi Kullanımı ve Su Kaynakları Çalışma Grubu Temsilcisi Ayhan Sarıbıyık, su kaynakları, su kirliliği kontrolü, yasa ve yönetmelik kriterleri ve susuzluğun önemini vurguladı. Sarıbıyık, ‘2070 Yılında Dünyamız’ konulu bir sunum yaparak, Çınarcık köyünün sulama suyuna kavuşması gerektiğini ifade etti.
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Arazi ve Su Kaynakları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Demir, taş ocakları ve maden ocaklarının işletilmesi yöntemleri, bu ocakların çevreye verdiği tahribatlar ve ıslah edilme yöntemleri, yeşillendirme çalışmaları gibi konular hakkında bilgiler verdi. Bursa’nın sularının mikrobiyolojik açıdan sorun taşımadığını söyleyen Demir, kalite farklılıkları nedeniyle şişe sularının tercih edildiğini sözlerine ekledi. Demir, Uluabat Gölü’nden barajdaki tesisin ameliyat izi gibi kötü göründüğünü belirterek, buranın yeşil alanla kapatılması gerektiğine işaret etti.

Uluabat’daki kirliliğin nedenleri
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Arazi ve Su Kaynakları Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Arıcı da özel olarak Uluabat Gölü ile ilgili çalışmalar yaptığını ve Uluabat Gölü Yönetim Planı’nın aktif üyesi olduğunu belirtti. Kirlenmeyi yakından takip ettiğini belirten Arıcı, sanayi, dereler ve tarım gibi nedenlerle kirlenmelerin yaşandığını, en önemli kirleticilerin de Mustafakemalpaşa Çayı ve Akçalar Beldesi atıksularından kaynaklandığını belirtti. Akçalar’a yapılacak bir arıtma tesisinin bu kirliliği önleyeceğini bildiren Arıcı, Büyükşehir Belediyesi’nden buraya yapılacak arıtma tesisine öncelik verilmesini talep etti. Yaz aylarında Uluabat Gölü’nün oksijensizlik nedeniyle çok hareketsiz olduğunu da kaydeden Arıcı, Çınarcık Barajı’ndan salınacak suyun gölün hareketliliğini sağlayacağını belirtti.

Denetim sorunu
TEMA Vakfı Bursa Temsilcisi Dr. Şaban Uyar ise ‘21 Mart Dünya Ormancılık Günü’ ve ‘22 Mart Dünya Su Günü’nün önemine dikkat çekerek, taş ocakları ve mermer ocaklarının ciddi tehditler yarattığını ve bu konuda birçok kurumun mücadele ettiğini söyledi. Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği konusunda Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı verdiğini hatırlatan Uyar, Maden Yasası’nın 7. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin de iyi bir gelişme olduğunu vurguladı. Türkiye’de denetim sorunu yaşandığını ifade eden Uyar, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nde eleman ve araç yetersizliği nedeniyle denetim yapılamadığını ve bu durumun sıkıntı oluşturduğunu, konunun ruhsatlarla ilgili İl Özel İdaresi’ne raporlarla götürülmesi gerektiğini belirtti.