BURSA KENT KONSEYİ’NİN KONUKLARI ARAMIZDAN SEÇİLEN KADINLAR OLDU
02
ARALIK 2017
BASIN
BÜLTENİ
BURSA
KENT KONSEYİ’NİN KONUKLARI ARAMIZDAN SEÇİLEN KADINLAR OLDU
-
BURSA KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ TARAFINDAN TÜRK KADININA SEÇME VE SEÇİLME
HAKKI VERİLMESİ YILDÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE DÜZENLENEN ‘ARAMIZDAN SEÇİLENLER İLE
SÖYLEŞİ’ PROGRAMI, MERİNOS AKKM’DE YAPILDI.
BURSA
– Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından Türk Kadınına Seçme ve Seçilme
Hakkı Verilmesi yıldönümü münasebetiyle düzenlenen ‘Aramızdan Seçilenler ile
Söyleşi’ programında kadınların karar alma süreçlerde yer almasının önemi,
yaşadıkları zorluklar ve yapılması gerekenler konuşuldu.
Bursa
Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı
Verilmesi yıldönümü münasebetiyle düzenlenen ‘Aramızdan Seçilenler ile Söyleşi’
programı, Atatürk Kongre Kültür Kongre Merkezi (Merinos AKKM) Başkanlık
Salonu’nda yapıldı. Kadın derneklerinin, sivil toplum kuruluşlarının, kent
konseylerinin kadın meclislerinin, muhtarların ve vatandaşların yoğun ilgi
gösterdiği programda, kadınların seçme ve seçilme sürecinde yaşadığı zorluklar
ve kadın yönetici sayısının arttırılması yönünde yapılabilecek çalışmalar ele
alındı.
“Daha güçlü bir Bursa için hep beraber çalışacağız”
Programın
açılışında konuşan Bursa Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni, Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün Türkiye’yi modern bir ulus devletine dönüştürmek için
gerçekleştirdiği en önemli çalışmalardan bir tanesinin de Türk kadınına seçme
ve seçilme hakkı tanıması olduğunu söyledi. Kurtuluş Savaşı’ndaki mücadelede
önemli rol oynayan kadınların 5 Aralık 1934’te seçme ve seçilme hakkını elde
ettiğini, Türkiye’nin geleceği için önemli bir görev üstlendiklerini belirten
Çepni, “Kadınlarımız 83 senedir olduğu gibi gelecekte de Türk siyasi hayatında
aktif bir şekilde var olacak, yerel ve ulusal yönetimlerde görev alacaktır. Bursa
Kent Konseyi’nin Türkiye’ye örnek olan güçlü yapısının içerisinde kadınlar ayrı
bir yer tutuyor. 5 Meclisimizden bir tanesi olan Kadın Meclisimiz, kadınların
kendi sıkıntılarına sahip çıkmaları adına birçok faaliyet düzenliyor. Çalışmalarından
ötürü Kadın Meclisi Başkanımız Mihrimah Kocabıyık ve ekibine teşekkür ediyorum.
Bursa Kent Konseyi tüm ekibiyle gece gündüz çalışmaktadır. Şehir ve ülke için projeler
üretmektedir. Daha güçlü bir Bursa için hep beraber çalışacağız. Tüm kadınların
seçme ve seçilme hakkı elde etmelerinin 83’nci yıldönümünü kutlarım” dedi.
Vali
Yardımcısı Ergün Güngör ise, dünyanın birçok ulusundan önce Türk kadınına
Atatürk tarafından 83 sene önce seçme ve seçilme hakkı tanındığını dile
getirdi. Toplumda hala cinsiyet eşitliğinden bahsedildiğini aktaran Güngör,
güçlü kadının güçlü toplum demek olduğunu, kadınların her alanda var olması
gerektiğini anlattı. Geleceğe umutla bakmanın kadının her anlamda güçlü
olmasıyla mümkün olduğunu söyleyen Güngör, kadına şiddetin en büyük suç
olduğunu dile getirdi.
Bursa
Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Mihrimah Kocabıyık ise, meclis olarak Bursa’da
yaşayan kadınları din, dil, ırk, kültür, sınıf, eğitim ve düşünce farkı
gözetmeksizin temsil ettiklerini, sesini demokratik yollarla duyurduklarını
dile getirdi. Kadınların taleplerinin belirlenmesi, çözümler ve projeler
üretilmesini amaçladıklarını anlatan Kocabıyık, bu kapsamda istihdam, sağlık,
eğitim, kültür ve sanat, hukuk gibi konularda birçok faaliyet yaptıklarını
söyledi. Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 83. yıl dönümünü
gurur ve heyecanla kutladıklarını belirten Kocabıyık, 1935’te yapılan ilk
seçimlerde 17 kadın milletvekilinin meclise girdiğini hatırlattı. Kocabıyık, “TBMM’de
543 milletvekilinin 76’sı kadınlardan oluşmaktadır. Bursa’da seçilen 425 meclis
üyesinin 65’i kadındır. Yine Bursa’da 1057 muhtarın 33’ü kadındır. Hedefimiz kadınların
siyasette daha fazla temsil edilmesidir” diye konuştu.
Konuşmaların
ardından söyleşi programına geçildi. Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı
Mihrimah Kocabıyık’in moderatörlüğünde yapılan programın ilk konuşmacısı Bursa
Milletvekili Bennur Karaburun oldu. Özgeçmişinden bahseden Bennur Karaburun, 23
yaşına kadar yüzme ve su topu sporuyla uğraştığını, 1996’da bir trafik kazası
geçirdiğini ve zorlu bir süreç geçirdiklerini anlattı. Biraz iyileştikten sonra
6 sene boyunca kardeşiyle birlikte çalıştığını, 2000’lerde omurilik felci
hastalığıyla ilgili araştırmalar yapmaya başladığını, 2005’te kök hücre
ameliyatı olduğunu ifade etti. Bir kez daha ameliyat olması gerekirken önünün
tıkandığını dile getiren Karaburun, “Ameliyat sayesinde tekrar yüzmeye
başlamıştım. 2012’de birgün tezgahın başında dururken, Başbakanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan’ın geldiğini duydum. Kök hücreden bahsetmek için yola çıktım ve Sayın
Başbakanımıza durumu anlattım. Girişimler sonucu 2014’te tekrar ameliyat oldum.
2015’te Cumhurbaşkanımız olarak Bursa’ya gelen Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile
bir ameliyat daha olmak istediğimi iletmek için görüştüm. O dönemde engelli
vatandaşlardan milletvekili başvuru parası alınmayacağı duyuruldu. Annem de bu
sefer benimde milletvekili olmamı istedi. Böyle bir umudum yoktu. Cumhurbaşkanımızla
görüşeceğimiz gün babama sordum ve o da destek verdi. Görüşme sırasında tekrar
ameliyat olmam gerektiğini dile getirdim. Ardından milletvekili olmak
istediğimi söyledim. O dönem bakanımız olan Faruk Çelik beyi yanımıza çağırdı.
Böylece süreçler sonunda milletvekili oldum” dedi. Karaburun, millete hizmet
etme imkanı bulduğu için mutlu olduğunu dile getirdi. Kadınların farklı bakış
açıları geliştirebildiğini, parti içerisinde kadına büyük önem verildiğini
söyledi. Kadınların öncelikle kendisini geliştirmesi ve güçlendirmesi gerektiğini
vurgulayan Karaburun, son dönemde milletvekili yanı sıra büyükelçi ve
kaymakamlar arasında da kadın sayısının arttığını söyledi.
“Siyasetle
uğraşan herkesin bir amacı olmalıdır”
Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç ise, 1998’te Fazilet Partisi ile siyasete
başladığını ifade etti. Siyasi hayatına ilk anayasayı anlatarak başladığını
aktaran Gözgeç, 1982 darbe anayasasının kaldırılarak yeni bir anayasanın
yapımına tanıklık etmek amacıyla milletvekilliğine aday olduğunu söyledi.
Milletvekili olarak bu yasanın yapımına tanıklık ettiği için mutlu olduğunu
belirten Gözgeç, “Siyasetle uğraşan herkesin bir amacı olmalıdır. Ben siyasete
Bursa’da neler olup bittiğini bilmek istediğim için girdim. Ardından
sıkıntıların çözümüne katkı sunmak istedim. Teşkilatlarda yer alırken olmazsa
olmazım yoktu. Böyle beklentisi olanın hayal kırıklığına uğrama ihtimali var.
Bu yüzden anlam ve amacı doğru belirlemek gerekir. AK Parti’de de her kademede
bulundum. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü
rahmetle anıyorum. Anadolu insanı en zor zamanda kadını ve erkeği birlikte
mücadele etmiştir. Meclise ilk giren 17 kadından birisi de Bursa İnegöl’den
çiftçi bir kadındı. Bu arada başörtülü kadınların seçilme hakkını da Cumhurbaşkanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan verdi” diye konuştu.
Birçok
kurumun kadınlarla ilgili faaliyetleri olduğunu anlatan Gözgeç, “Yasada önemli
değişiklikler yaptık. Bunun yanında sivil toplum kuruluşlarının da etkili
çalışmalar yapması gerekiyor. Kadın hayatın her alanında olmalı ancak aile
yaşamıyla da uyumlu olmalıdır. İş yaşamını uyumlu hale getirmediğimiz zaman
başka sıkıntılar yaşanabiliyor. Kadınların karar alma mekanizmasında yer
almasının bir faydası da farklı bakış açılarını getirebilmeleridir. Kadınların
meclislerde muhtarlıklarda olması artı değer kazandıracaktır. Kadınların diğer
kadınların da önünü açması lazım. Siyasetçi kadınların sahalarda yetiştirilmesi
gerekir” dedi.
“Kadın bakış açısını topluma yerleştirmek gerekiyor”
Büyükşehir
Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi Meclis üyesi Nilgün Berk de özgeçmişinden
bahsetti. 25 senedir serbest avukatlık yaptığını hatırlatan Berk, Bursa Barosu
Kadın Hakları ve Hukuku komisyonunun kurucusu olarak görev aldığını, bir dönem
Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu dönem sözcülüğü yaptığını, Mor
Salkım Kadın Dayanışma Derneği’nin kurucu üyesi olduğunu belirtti. 2011’de CHP
Bursa İl Başkanlığı’nda sekreterlik görevi üstlendiğini belirten Berk, son
yerel seçimlerde de Büyükşehir ve Nilüfer Meclis üyesi olduğunu aktardı.
Öğretmen bir ailenin çocuğu olarak iyi bir eğitim aldığını, bu yüzden kendisini
şanslı gördüğünü dile getiren Berk, “Günümüzde hala milyonlarca kız çocuğu hala
eğitim alamıyor. Nilüfer’de 32’ye yakın kadın derneği var. Kadın
derneklerimizle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Kadın bakış açısını topluma
yerleştirmek gerekiyor. Karar alma mekanizmalarında kadınlar yardımcı rollerde
değil, aktif rollerde bulunması gerekir. Dünya genelinde medya, bilim, bilişim
gibi alanlarda kadınlara pek görev verilmezken, çevre, aile, sosyal politikalar
alanlarında kadınlar aktif bulunuyor. Dünyadaki mülkiyet sahiplerinin sadece
yüzde 1’i kadındır. Bu 10 sene öncede böyleydi, hala böyledir. Öncelikle
kadınların yapacağı çok şey var” diye konuştu.
Davutdede
Mahalle Muhtarı Hatice Çınar, ilkokul mezunu olduğunu, açıktan ortaokulu
bitirdiğini ve liseyi okuduğunu belirtti. AK Parti Yıldırım Kadın Kolları’nda,
okul aile birliği, Yıldırım Kent Konseyi’nde ve Artvin ve Kafkas Dernekleri
Federasyonu’nda görevler aldığını aktaran Çınar, 2014 seçimlerinde mahalle
muhtarı seçildiğini vurguladı.
Karaağaç
Mahalle Muhtarı Sema Pamukçular ise, özgeçmişinden bahsetti. 8 buçuk senedir
mahalle muhtarlığı yaptığını anlatan Pamukçular, ilkokulun ardından babasının
okutmak istemediğini, amcasının etkisiyle babasının tekrar kendisini okutmaya
başladığını söyledi. Liseden mezun olduğu dönemde siyasi olayların çok fazla
olduğunu, bu sebeple üniversite imtihanlarına dahi girmediğini, dışarıda
çalışmasına izin verilmediğini ve kendi işyerlerinde çalıştığına değinen Pamukçular,
işyerinin muhtarlığa yakın olmasıyla tüm aksaklıkları görme fırsatı bulduğunu
ve birçok soruyla muhatap olduğunu, böylece muhtar olmaya karar verdiğini
söyledi.
Konuşmaların
ardından Bursa Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni, Vali Yardımcısı Ergün Güngör
ve protokol tarafından konuşmacılara günün anısına plaket takdim edildi.
BURSA
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ