‘ÇANAKKALE DESTANI’ ŞİİRLERLE ANLATILDI

18 MART 2014

BASIN BÜLTENİ

‘ÇANAKKALE DESTANI’ ŞİİRLERLE ANLATILDI

- BURSA KENT KONSEYİ (BKK) ŞAİRLER VE YAZARLAR ÇALIŞMA GRUBU TARAFINDAN “İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ VE ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA” KONULU ŞİİR DİNLETİSİ DÜZENLENDİ.

BURSA – Bursa Kent Konseyi (BKK) Şairler ve Yazar Çalışma Grubu tarafından “İstiklal Marşı’nın kabulü ve Çanakkale Şehitlerini Anma” konulu şiir dinletisi düzenlendi.

BKK Şairler ve Yazarlar Çalışma Grubu’nun Koza Salonu’nda düzenlediği ‘İstiklal Marşı’nın kabulü ve Çanakkale Şehitlerini Anma’ konulu şiir dinletisine, çalışma grubu üyeleri katıldı.
Şairler ve Yazarlar Çalışma Grubu Temsilcisi Faruk Anbarcıoğlu, 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul’un işgal edilmesi üzerine Anadolu’da bulunan Mustafa Kemal Paşa ve temsil heyetinin, meclisin Ankara’da toplanmasına karar verdiğini hatırlattı. Büyük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplandığını, Garp Cephesi Erkanı Harbiye Reisi İsmet Paşa’nın önerisiyle milli marş yazılması için yarışma açılmasına karar verildiğini anlatan Anbarcıoğlu, “Yarışmanın düzenlemesi işi Milli Eğitim Bakanlığı’na verildi. Komisyon, marşı kabul edilen şaire 500 lira para ödülü vermeye karar verdi. Kısa zamanda Bakanlığa 724 şiir geldi. Göreve yeni atanan Hamdullah Suphi Tanrıöven, marşı dönemin en güçlü şairlerinden Mehmet Akif Ersoy’un yazabileceğine inanıyordu. Ancak Ersoy, para ödülü olmasından dolayı yarışmaya katılmadı. Para ödülünün kaldırabileceğini öğrenen Ersoy, teklife sıcak baktı ve duygularına 10 kıta halinde mısralara döktü. 1 Mart 1921’de Hamdullah Suphi Tanrıöven tarafından şiir mecliste okundu. 12 Mart 1921 tarihinde resmen milli marş olarak kabul edildi” dedi.
Mehmet Akif’i hasta yatağında ziyarete gelen dostlarından birinin ‘Akif, İstiklal Marşı acaba yeniden yazılsa iyi olur mu?’ diye sorduğunu söyleyen Anbarcıoğlu, soru üzerine hasta yatağından güçlükle doğrulan Akif’in ‘Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın’ dediğini ifade etti.

Çanakkale Savaşı’nın ise varlık içinde yokluğun savaşı olduğunu belirten Anbarcıoğlu, Çanakkale’yi yeniden küllerinden doğan bir milletin ölüm kalım destanına benzetti. Çanakkale’nin çelik canavarlarla süngünün savaşı olduğunu söyleyen Anbarcıoğlu, “18 Mart 1915 saat 10.30’da 417 dev gemiyle hücuma kalkan İngiliz, Fransız, ve İtalyan güçlerine karşı Mehmetçiğin zafer kazandığı destanın adıdır. ‘5 çayını Boshborusda içeceğiz’, ‘Çanakkale boğazında gemilerimizden 3 kere İngiliz bayrağını salladığımızda Osmanlı askeri kaçacak delik arayacak’, ‘Bu kadar Osmanlı askerini esir alırsak onları nerede yedirip içireceğiz’, ‘Bu akşam Galata Kulesi yerle bir olacak, Ayasofya’nın mozaiklerini ve halılarını parçalayacağız’, ‘İstanbul Boğazı leş gibi Türk kanıyla dolacak’ diyenleri bin pişman eden savaşın adıdır. Onlar, Havranlı Seyid onbaşılar, Ezineli Yahya çavuşları, 57. Alay’ın Komutanı Yarbay Hüseyin Avni ve askerlerini, Nusret mayın gemisinin döşediği 26 mayını, Anafartalar Komutanı Yarbay Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını hesap etmemişti. Bu günkü huzurlu ortamımızı kanlarını ve canlarını göz kırpmadan bizler için feda eden 253 bin şehidimize borçluyuz. Manevi huzurlarında saygı ve hürmetle eğiliyoruz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Şairler ve Yazarlar Çalışma Grubu üyeleri tarafından önemli şairlerin eserleri ve kendilerine ait şiirler seslendirildi.

BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ