KENT KONSEYİ ANAYASA KOMİSYONU ÜYESİ MUSTAFA ŞENTOP’U AĞIRLADI

 26 OCAK 2013

BASIN BÜLTENİ

KENT KONSEYİ ANAYASA KOMİSYONU ÜYESİ MUSTAFA ŞENTOP’U AĞIRLADI
- BURKENKON-BURSA KENT KONSEYİ TARAFINDAN DÜZENLENEN ‘YENİ ANAYASA SÜRECİ’ KONULU TOPLANTIYA, TBMM ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU ÜYESİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ PROF. DR. MUSTAFA ŞENTOP’UN KONUŞMACI OLARAK KATILDI.
- SEMİH PALA; “HERKESİN ŞİKAYET ETTİĞİ BÜROKRATİK OLİGARŞİNİN BİTİRİLMESİNİ TEMENNİ EDİYORUZ”
- PROF. DR. MUSTAFA ŞENTOP; “DÜŞÜNCEME GÖRE 3 AY İÇERİSİNDE KOMİSYON, ORTAYA TAMAMEN MUTABAKATLA OLUŞMUŞ OLMASA DA BİR METİN ÇIKARTACAKTIR.

BURSA – BURKENKON-Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Yeni Anayasa Süreci’ konulu toplantıya konuşmacı olarak katılan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Anayasa komisyonu, kendisine üstlenen misyonu makul sürede tamamlamalıdır. Yapamıyorsa Meclisin başka seçenekleri değerlendirmesi için kenara çekilmelidir” dedi.

Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Hüdavendigar Salonu’nda yapılan toplantıya, Bursa Milletvekilleri İsmet Su, Hakan Çavuşoğlu, İsmail Aydın, AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın, belediye başkanları ve Bursa Kent Konseyi’nin çok sayıda gönüllü katılımcısı katıldı. Açılış konuşmasını yapan BURKENKON-Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala, kent konseyi kavramının ülke gündemine giren yeni bir kavram olduğunu söyledi. Kent konseylerinin önemli görevler üstlenen çatı kuruluşları olduğunu hatırlatan Pala, “Bursa olarak kent konseyi yapısının önemini çabuk kavradık. Bursa Kent Konseyi, 4 meclisi, 34 çalışma grubu ve yüzlerce gönüllü katılımcısıyla birlikte 43 ayda 4800 faaliyet yapmıştır. Oluşturduğu yapıyla Türkiye’ye örnek olmuştur. Herkese ve her kesime hitap ediyoruz. Farklı görüşteki insanları biraya getirerek saygı çerçevesinde söz hakkı veriyoruz. Demokrasi, uzlaşma ve hoşgörü kültürünün geliştirilmesi, özgürlükler ve insan hakları anlayışının geliştirilmesi hedefiyle çalışıyoruz. Görevde olduğumuz süre içinde şehrimizi ve ülkemizi ilgilendiren tüm konuları ele aldık. Yeni anayasa çalışmalarına da duyarsız kalmadık. Bu kapsamda uzman kişileri halkımızla buluşturduk” dedi.
Vatandaşın anayasa sürecinde bir gevşeme olduğu fikrine kapıldığını hatırlatan Pala, yeni anayasanın yapılmak zorunda olduğunu, sürecin canlandırılması ve hızlandırılması gerektiğini ifade etti. Ülkenin darbelerin ürünü olan kaotik ve despotik anayasalardan kurtarılmasını isteyen Pala, demokratik, özgürlükçü anayasalara geçilmesini istedi. Pala, “Devlet, kendi insanının hayatına ve düşüncesine karışmamalıdır. Sivil topluma kısıtlamalar getirmemelidir. Tarafsız bir devlet anlayışı hakim olmalıdır. İnsanların huzuru ve mutluluğu için insan hakları ve özgürlük alanları teminat altına alınmalıdır. Ekonomide de demokratikleşme olmalıdır. Herkesin şikayet ettiği ekonomik ve bürokratik oligarşinin bitirilmesini ve halkın rahatlatılmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.

“Anayasa komisyonu 3 ay içerisinde bir metin çıkaracaktır”
Yeni Anayasa Süreci’ konulu toplantıya konuşmacı olarak katılan AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop, program vesilesiyle kendisini Bursa’ya davet eden Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala’ya teşekkür etti. Türkiye’nin en önemli konularından birisinin anayasa olduğunu anlatan Mustafa Şentop, 12 Haziran 2011 seçimlerinden sonra yeni anayasa için çalışmaların başlatıldığını kaydetti. Referandum’da AK Parti dışındaki birçok partinin karşı durmasına karşın 2011 seçimlerinden önce tüm partilerin yeni anayasa vaadinde bulunduğunu söyledi. Meclis’te oluşturulan Anayasa Komisyonu’nda her parti 3 kişiyle temsil edildiğini, komisyonun mutabakatla kararlar aldığını belirten Prof. Dr. Şentop, “Komisyon, ilk çalışmasına 19 ekim 2011 tarihinde başladı. 6 aylık sürede toplumsal katılımı sağlama kararı alındı. Aralık 2012 sonuna kadar metni hazırlayıp Meclis Başkanlığı’na teslim edeceğini vaat etmişti. Ama vakit doldu. Hedefe ulaşma imkanı gözükmedi. Yine makul süre içerisinde komisyonun çalışmalarını sürdürmesi benimsendi. Komisyon çalışmaları Aralık ayında yavaşlamıştı. Ama ocak ayında yeniden hız kazandı. Benim düşünceme göre 3 ay içerisinde komisyon, ortaya tamamen mutabakatla oluşmuş olmasa da bir metin çıkartacaktır. Türkiye seçim atmosferine girdikten sonra yeni anayasayı konuşmak imkansız hale gelecek. Bu yüzden komisyon, kendisine üstlenen misyonu makul sürede tamamlamalıdır. Yapamıyorsa Meclisin başka seçenekleri değerlendirmesi için kenara çekilmelidir. Komisyon, Türkiye’nin bu konudaki tek şansı değildir. Alternatif yollarda düşünülebilir” dedi.
Hükümetin anayasayla ilgili tasarımını da anlatan Şentop, “61 anayasasında ‘devletin milleti’ anlayışı esastır. Yeni anayasanın zihniyet dünyası ise bunu tersine çevirmekle mümkün olacaktır. ‘Devletin milleti’ zihniyetinden ‘Milletin devleti’ anlayışına geçebilirsek anayasa o zaman yeni olur. Mevcut anayasa temel ve hak ve özgürlükleri, millete bir hediyesi olarak görür. Yeni anayasada bu bölümle ilgili temel felsefe, ‘temel hak ve hürriyetler anayasa ötesi bir meşruiyete sahiptir, anayasayla sayılanlardan ibaret değildir.’ Yeni anlayışlardan biri de millet adına yetki kullanmanın şartı milletten yetki almak olacaktır. Türkiye ve dünya değişti. Değişimi kavrayamayanlara rağmen bu değişimin neticesi olarak yeni anayasa tarihi zarurettir” diye konuştu.

“Yürürlükteki anayasanın dayandığı zihniyet çökmüştür”
Başkanlık sistemine hakkında da konuşan Şentop, parlamenter sistemin manipülasyonlara müsait olduğunu, geçmişte yaşananların da Türkiye’de parlamenter sistemin iyi işletilemediğini gösterdiğini ifade etti. Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin daha sıkıntısız, halk iradesinin ve temsilinin daha iyi gerçekleştiği ülkeler olduğunu anlatan Şentop, başkanlık sistemiyle ilgili önerilerinin temelinde bunun yattığını hatırlattı. Birinci önceliklerinin yeni anayasa olduğunu da kaydeden Şentop, Başkanlık sistemi dahi hiçbir konunun yeni anayasa hedefinin önünü tıkamasına müsaade etmeyeceklerini belirtti.
Anayasanın her ülkede çok önemli bir metin olmadığını dile getiren Şentop, anayasa tartışmalarının birçok ülkede yaşanmadığını vurguladı. “Anayasalar siyasi ve hukuki geleneklerle mutabakat içindeyse o ülkede anayasalarla ilgili ciddi sorun yaşanmaz. Ama bir ülkede anayasalar siyasi ve hukuki gelenekleri yıkmak, yeni projeler getirmek için yola çıkmışsa o zaman en temel tartışma konusu olur” diyen Prof. Dr. Şentop, Türkiye’de birçok kurumun meşruiyetini anayasadan aldığını, tartışmalarının temelinde de bunun yattığını söyledi. Türkiye’de 61 anayasasıyla ikili iktidar sistemi oluşturulduğunu ifade eden Şentop, birinin milletin oylarıyla oluşan iktidar olduğunu, diğerinin ise seçime ihtiyacı olmayan bir iktidar olduğunu kaydetti. Ülkenin temel konularında kararı, milletin seçtiklerinin değil, yetkiyi anayasadan alan iktidarın verdiğini söyleyen Şentop, “Türkiye’nin anayasayla ilgili temel sıkıntısı budur. 2002 yılından itibaren siyasi duruş ve hukuki düzenlemeler yoluyla vesayetçi sistemin işleyişiyle ilgili durum büyük ölçüde değiştirildi. AK Parti milletin kendisine verdiği yetkiyi sonuna kadar kullandı. Aslında Türkiye’nin gerçekten bir anayasası olmadığı için bir anayasaya ihtiyacı var. Yürürlükteki anayasanın dayandığı çerçeve ve zihniyet çökmüştür. Anayasa boşlukta durmaktadır. Anayasayı ne kadar değiştirirsek değiştirelim Türkiye’nin anayasayla ilgili sıkıntıları çözmesi mümkün değil. Ancak mevcut anayasa ruhunu teslim edip, yeni bir anayasa yapılırsa mesele çözülür” diye konuştu.

60 darbesinin sadece Demokrat Parti’ye yapılmadığını, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) de darbe yapıldığını anlatan Şentop, “Dönemin Genelkurmay Başkanı ve Hava Kuvvetleri Komutanı, aynı Demokrat Partili vekiller gibi Harp Okulu’na götürülmüş, basının önünde öğrencilere tekmeletilmiştir. TSK ve devletim tüm kurumları darbeye maruz kalmıştır. Yeni ideoloji, TSK’nın içerisindeki bir çetenin ideolojisidir. Çete 1954’te kurulmuş, orta düzeyde subaylardan oluşan çete darbe yapıp iktidara gelmiştir. Hatta dönemin gazeteleri ‘Ordu gençleştiriliyor’ diye manşet atmıştır.
Programın sonunda AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın ve Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala tarafından Prof. Dr. Mustafa Şentop’a plaket ve kitap seti hediye edildi.

BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ