KENT KONSEYİNDEN BİTKİ KİMYASI VE TOHUMLAR KONFERANSI
20 ŞUBAT 2011
BASIN BÜLTENİ
KENT KONSEYİ’NDEN BİTKİ KİMYASI VE TOHUMLAR KONFERANSI
YABANCI TOHUMLAR TEHLİKE SAÇIYOR
- BURSA KENT KONSEYİ GÖNÜL DOSTLARI ÇALIŞMA GRUBU TARAFINDAN PROF. DR. İBRAHİM ADNAN SARAÇOĞLU’NUN KONUŞMACI OLARAK KATILDIĞI ‘BİTKİ KİMYASI VE TOHUMLAR’ KONFERANSI, VATANDAŞLARDAN BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ.
- TÜRKİYE’DE HALKA ÇER ÇÖP DİYE GÖSTERİLENLERİN AVRUPA VE AMERİKA’DA BULUNMAZ BİR NİMET OLARAK GÖRÜLDÜĞÜNÜ ANLATAN PROF. DR. SARAÇOĞLU, DOĞANIN BİR PARÇASI OLAN İNSANIN DOĞAYI KULLANMA HAKKINA SAHİP OLDUĞUNU VURGULADI.
BURSA – Bitkilerin insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda birçok çalışma ve araştırması bulunan Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, Bursa Kent Konseyi Gönül Dostları Çalışma Grubu tarafından düzenlenen toplantıda, doğanın insan sağlığına olan faydalarını anlattı.
Bursa Kent Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Gönül Dostları Çalışma Grubu, alanında uzman kişileri Bursalılarla buluşturmaya devam ediyor. Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Orhangazi Salonu’nda düzenlenen ‘Bitki kimyası ve tohumlar’ adlı konferansa, İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Türkiye’ye örnek bir konsey
Bursalıların büyük ilgi gösterdiği konferansta konuşan Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, Bursa Kent Konseyi’nin şehir için çok önemli çalışmalar yaptığını ve gönüllülerden aldığı güçle Türkiye’nin en güçlü kent konseyi konumuna geldiğini söyledi. Yapılan çalışmalarla diğer kent konseylerine örnek olduklarını belirten Pala, “Bizlerin bu noktada olmasında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ve Başkanı Recep Altepe’nin büyük katkıları var. Belediye ve konsey işbirliğinde Türkiye’ye örnek hale geldik. Bursa markası olarak Türkiye’nin huzurundayız. Bursa ve Türkiye ile ilgili konuları konuşuyor, tartışıyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi nasıl bir Türkiye markası olduysa, Bursa Kent Konseyi de bir marka haline gelmiştir. Gönül Dostları Çalışma Grubu da bir marka olmuştur. Samimi ve içten çalışmalar yapıyorlar. 31 çalışma grubumuza da çalışmalarında Kent konseyi ve Büyükşehir Belediyesi olarak destek vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Bizim için çer çöp, Avrupa ve Amerikalılar için bulunmaz bir nimet’
‘Bitki kimyası ve tohumlar’ konulu konferansın konuşmacısı Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu ise, kendisinin bir takım hastalıklar üzerinde bilgi sahibi olduğunu, ancak bunların sadece ansiklopedik bilgiler olduğunu ifade etti. Herkesin hekimlerin önerileri doğrultusunda hareket etmesini isteyen Saraçoğlu, insanoğlunun doğanın bir parçası olduğunun da unutulmamasını istedi. Anadolu topraklarına ve tohumlarına sahip çıkılması gerektiğini hatırlatan Saraçoğlu, “Yıllardır birçok ürünün tohumunu yabancılar yurtdışına götürdü. Bize hep ‘Bunlar, çer çöp, koca karı ilacıdır’ dediler. Yıllarca beynimizi yıkadılar. Avrupalı ve Amerikalı ise ‘Aman Türkler çer çöp demeye devam etsin’ dedi. Anadolu’da bitki kalmadı. Bizim için çer çöp, onlar için bulunmaz bir nimet haline geldi” diye konuştu.
Doğanın bir parçası olan insanın doğayı kullanma ve tüketme hakkına sahip olduğunu söyleyen Saraçoğlu, doğanın asla çöp üretmeyeceğini, Allah’ın hiçbir şeyi de sebepsiz yaratmadığını, her derdi çaresiyle verdiğini kaydetti. Bir zamanlar teknolojinin peşinden koşan insanoğlunun artık teknolojiden kaçtığını ifade eden Saraçoğlu, insanların artık yediği, içtiği gıdaları sorgulamaya başladığını dile getirdi.
‘Bu millet GDO’yu tanıdı, şimdi de ithal hibrit tohumlarını tanımalıdır’
Bazı bilim adamlarının hep otorite diye öne çıkarıldığını, söylediklerinin ise kanunmuş gibi gösterildiğini belirten Saraçoğlu, her ilim sahibinin üstünde, ondan daha iyi bir ilim sahibi olduğunu söyledi. Tohumu ithal edenlerin kendisinin halkı kandırdığı yönünde suçlamalarda bulunduğunu kaydeden Saraçoğlu, vatandaşa laboratuarında çıkan sonuçlara dayanarak bilgi verdiğini söyledi. Tohumlarla ilgili bilgilerde veren Saraçoğlu, şöyle konuştu:
“Anadolu’da yüzyıllardır kullanılan geleneksel tohumlar bulunmaktadır. Bir de hem ithal, hem de yerli hibrit tohumlar var. Bunların yanında GDO’lu tohumlar bulunmaktadır. Bu zaten en tehlikelisidir. Geleneksel tohumlar verimliliği çok yüksel değil, ama tadı mükemmeldir. İçerisindeki minareler tamdır. Seraya uygun değildir. Mevsiminde yetişir. İthal hibrit tohumlar ise verimliliği yüzde 75 civarındadır. İki farklı cinsin döllenmesiyle elde edilir. Verimliliği bir sonraki sene çok düşer. Çünkü ürün aslına dönmek ister. Genetiği o şekilde programlanmıştır. Aynı verim için tekrar tekrar ithal edeceksiniz. İthal tohumlarda vitamin ve minareler eksiktir. Transken tohumda ise tohumun genetik yapısına müdahale ediyor. Verimliliği yüzde 75-80’i buluyor. Bunda da mineral ve vitamin gibi etkin maddeler eksik oluyor. Tohumluk ise asla alamazsınız. Bunu tohumun ürünlerini tüketenlerde kısırlık sıkıntısı görülüyor. Bu millet GDO’yu tanıdı, şimdi de ithal hibrit tohumları tanımalıdır. İthal hibrit tohumların genetiğiyle oynanmamış ama hastalıkları önleyen mineral, vitamin gibi etkin maddelerden yoksundur”.
Anadolu topraklarının Allah’ın lütfu olduğunu anlatan Saraçoğlu, buradaki tohumlara halk olarak sahip çıkılmasını ve geleneksel tarımın yapılmasını tavsiye etti. Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin eşi ve Gönül Dostları Çalışma Grubu Temsilcisi Hüsniye Altepe ile Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, Prof. Dr. Saraçoğlu’na çiçek ve İznik Çinisi takdim etti.
BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ