SERA GAZI ÇIKIŞLARI DÜNYANIN SONUNU HIZLANDIRIYOR
22 MART 2011
BASIN BÜLTENİ
SERA GAZI ÇIKIŞLARI DÜNYANIN SONUNU HIZLANDIRIYOR
- BURSA KENT KONSEYİ’NDE ‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ’ KONUŞULDU
- BURSA KENT KONSEYİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU TARAFINDAN ‘İKLİMLER DEĞİŞİYOR YA BİZ’ KONULU KONFERANS DÜZENLEDİ.
BURSA – Bursa Kent Konseyi İklim Değişikliği Çalışma Grubu tarafından iklim değişikliği, sera gazları ve küresel ısınma etkilerinin konuşulduğu ‘İklimler Değişiyor Ya Biz’ konulu konferans vatandaşlardan büyük ilgi gördü.
Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Bursa Kent Konseyi Koza Salonu’nda düzenlenen konferansa, Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, Bursa Kadın Kuruluşları Birliği Platformu üyeleri ve ilgililer katıldı. Toplantıda konuşan İklim Değişikliği Çalışma Grubu Temsilcisi Prof. Dr. Ulviye Özer, küresel ısınma hakkında bilgi verdi. Dünyanın ısıyı yer küreden atmosfere geri yansıtırken sera gazları tarafından emilmesi sonucunda bu ısının dünya atmosferinde kalarak karaların ve denizlerin sıcaklığını arttırması olayına küresel ısınma dendiğini belirten Özer, “DMÖ verilerine göre, yeryüzünün ortalama ısısı son yüzyılda 0.6 santigrat artmıştır. Avrupa ise bu oran 1.2’dir. Son 15 yılın en sıcak 3 yılı 1998, 2002 ve 2010 olmuştur. 1990 yılından 2100 yılına kadar küresel anlamda yer yüzeyinin ortalama ısı değerinin 1.4-5.8 santigrat derece artış göstereceği tahmin edilmektedir” dedi.
1 adet elma için 70 litre sanal su tüketiliyor
Bir ürünü üretmek için üretimin tüm aşamalarında kullanılan tatlı su miktarına ‘sanal su’ denildiğini söyleyen Özer, “Sanal suyun fazla tüketimi israftır. 1 adet elma için 70 litre sanal su, 1 kilo dana eti için 16 bin litre sanal su, 1 çift ayakkabı için 8 bin litre sanal su, 1 otomobil için ise 400 bin litre sanal su tüketilmektedir” diye konuştu.
İklim değişikliğine de değinen Özer, çoğalan dünya nüfusunu besleyebilmek ve yaşatabilmek için üretimlerinde sera gazı çıkan enerji, gıda, su ve eşya ihtiyacının gün geçtikçe arttığını vurguladı. Gıda, su ve eşya atıklarının çoğalması ve bunların depolanması, arıtılması ve yok edilmesi için de ilave enerji gerektiğini kaydeden Özer, enerji üretiminde ağırlıklı olarak sera gazı çıkaran fosil yakıtların kullanıldığına değindi. Bunun sonucunda oluşan sera gazlarının küresel ısınmayı artırdığını ve gelecek için tehdit oluşturduğunu söyleyen Özer, iklim değişikliğini durdurabilmek için de ülkelerin 1992 yılında Rio’da BM İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması’nı, 1997 yılında ise Kyoto Protokolü’nün imzalandığını hatırlattı.
Çalışma grubu temsilci yardımcısı Ersin Karaaslan ise, çalışma grubunun yürüttüğü faaliyetler hakkında dinleyenlere bilgi verdi.
Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, “Türkiye’nin en güçlü kent konseyi olarak gönüllülerimizin katkılarıyla önemli etkinlikler yapıyoruz. İklim Değişikliği Çalışma Grubumuzun yaptığı etkinliklere destek olan Prof. Dr. Ulviye Özer ve Ersin Karaaslan’a teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
İnsanoğlunun dünyanın sonunu erken getirmek doğaya duyarsız bir şekilde yaşadığını ifade eden Pala, “Enerji, su, gıda ve eşya kullanımındaki sera gazı çıkışlarına ve sanal su tüketimine dikkat edilmiyor. Sera gazları iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya sebep olmaktadır. Dünyayı ve insanlığı tehlikeli durumdan kurtarmak için çalışmak zorundayız” dedi.
BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ