ÜNLÜ YAZARLAR BURSALILARLA BULUŞTU

 13 MAYIS 2012

BASIN BÜLTENİ

ÜNLÜ YAZARLAR BURSALILARLA BULUŞTU
- BURSA KENT KONSEYİ FELSEFE ÇALIŞMA GRUBU, İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ VE ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ’NİN ORTAKLAŞA DÜZENLEDİĞİ SÖYLEŞİDE, EDEBİYATIMIZIN ÜNLÜ YAZARLARI CEZMİ ERSÖZ, MARİO LEVİ VE MİNE SÖĞÜT BURSALILARLA BULUŞTU.

BURSA - Bursa Kent Konseyi Felsefe Çalışma Grubu, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi, Türkiye’deki kitap okuma alışkanlığının günden güne azalmasına dikkat çekmek amacıyla edebiyatımızın ünlü yazarları Cezmi Ersöz, Mario Levi ve Mine Söğüt’ü Bursalılarla buluşturdu.

Bursa Kent Konseyi Felsefe Çalışma Grubu, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği ‘İnternet icat oldu, kitap unutuldu‘ ana temalı söyleşi, Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Başkanlık Salonu’nda yapıldı. Bursa Kent Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Ayşe Hacıoğlu, katılanlara yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Gönüllülerden ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan sivil inisiyatif olduklarını belirten Hacıoğlu, çevreden sağlığa, şiirden felsefeye çok farklı konulara ilgi duyan gönüllüleri bir araya getirdiklerini anlatan Hacıoğlu, Türkiye’nin edebiyat dünyasının önemli isimlerini Bursa’ya getiren Felsefe Çalışma Grubu’na, İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne ve Uludağ Üniversitesi’ne teşekkür etti.

Söyleşinin moderatörlüğünü üstlenen Gazeteci-Yazar Neslihan Çelik Alkoçlar, internetin icat olmasıyla yazarların ve okumayı sevenlerin haricinde kalan yeni neslin kitap okumayı unutmaya başladığını ifade etti. Kitapların daha çok sevdirilmesi gerektiğini dile getiren Alkoçlar, bu amaçla yazarlarla söyleşinin düzenlendiğini hatırlattı.

Programın ilk konuşmacısı olan Yazar Mario Levi, kendisinin çok önemli olduğunu söylediği İstanbul hakkındaki düşüncelerini paylaştı. Herkesin kendi İstanbul’un yaşadığını ve hissettiğini söyleyen Levi, 3 farklı uygarlığa başşehirlik yapmanın getirdiği derinliğine sahip olduğunu ifade etti. Dünya çapındaki büyük şehirlerin yatay ve dikey olmak üzere ikiye ayrıldığını dile getiren Levi, “Yatay şehirler fazla tarihe sahip olmazken, etkileri fazladır. Amerika’daki New York gibi. Dikey şehirler ise içine kapalı ve zengin bir tarihe sahipken, etkileri azdır. Mardin, Bursa, Kudüs, İstanbul gibi. Bünyelerinde duygu taşırlar. Bende her zaman dikey bir İstanbul’u hayal etmişimdir. Bana göre İstanbul’da yaşamak vardır, birde İstanbul’u yaşamak vardır. İstanbul kendimi bulabildiğim bir coğrafyadır. Çünkü ülke sınırları yapaydır. Sınırlara hiç inanmadım. Ülkeler değişir, ama coğrafyalar kalıcıdır” dedi.
Büyük şehirlerin sahip olduğu mimari yerleşimlerin kişiliğini yansıttığını söyleyen Levi, “Paris ve Roma gibi büyük şehirlerde meydanlar vardır. İstanbul da ise yoktur. Dar sokakları, yokuşları, merdivenleri vardır. İstanbul’un en belirgin duygusu hüzündür. Bir konferansta bana birçok dil bilmeme rağmen nite Türkçe eserler yazdığımı sordular. Bende ‘İnsan hangi dilde ilk aşkınızı yaşamışsanız, sokaklarda top koşturmuşsanız, kızdığında argo kelimeler kullanıyorsanız o dil sizin diliniz ve yazı dilinizdir. İşte o dil Türkçeydi dedim” diye konuştu.

Yazılacak konular hep olumsuzluktan çıktığını, mutlu insanların yazamayacağını kaydeden Levi, yazılarında hep İstanbul’u anlatmasının sebebini açıkladı. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın en iyi eseri olan ‘5 şehir’ adlı kitabında en güzel anlattığı iki şehir bulunduğunu ve bunların da Bursa ve İstanbul olduğunu kaydeden Mario Levi, “Eserlerimde İstanbul’u anlatmamın sebebi, orada doğup büyümemdir. Yoksa İstanbul şövenizmi yapmıyorum. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eserinde Bursa için çok güzel bir laf geçer. ‘Bursa, Osmanlı’nın önsözüdür’ der. Elbette Bursa için söyleyebileceğim güzel sözler var ancak, onu Bursalı yazarlara bırakıyoruz” dedi.

Türkiye’nin önemli Şair-Yazarlarından Cezmi Ersöz, Türkiye’nin en sevdiği insanların en sevdiği şiirlerine yer verilen bir antoloji hazırladıklarını duyurdu. Bu çalışmada Mario Levi’nin Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Bursa’da Zaman’ adlı şiirini seçtiğini açıklayan Ersöz, kendisinin de İstanbullu olduğunu hatırlatarak, İstanbul’u özlemek için şehri terk ederek Bodrum’a yerleştiğini söyledi. Yazılarını sadece İstanbul’da ve pavyonlarda yazabildiğini belirten Ersöz, güncel konulardaki düşüncelerini dile getirdi.

Gazeteci Yazar Mine Söğüt ise, kadınlar üzerine yazdığı yazılardan bahsetti. ‘Deli Kadın Hikayeleri’ adlı eserinde ağır hayat yorumlaması yaptığını dile getiren Söğüt, kadın erkek eşitliği hakkındaki düşüncelerini dile getirdi. Konuşmaların ardından soru cevap bölümüne geçildi. Programın sonunda Bursa Kent Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Ayşe Hacıoğlu ve Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Necati Şahin, Felsefe Çalışma Grubu Temsilcisi Gürkan Kaya ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Bursa Bölge Müdürü Yar. Doç. Dr. Duygu Yılmazer tarafından konuşmacı yazarlara plaket takdim edildi.

Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala, "Bursa Kent Konseyi olarak herkese ve her kesime hitap etme anlayışı ile toplumsal denge çizgisi kavramı ile çalışmalarımıza devam ediyoruz." dedi.

BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ