USTA SANATÇI THOMAS HOEPKER MUHAMMED ALİ’Yİ BURSA’DA ANLATTI

07 EKİM 2013

BASIN BÜLTENİ

USTA SANATÇI THOMAS HOEPKER MUHAMMED ALİ’Yİ BURSA’DA ANLATTI
- MAGNUM FOTOĞRAF AJANSI’NIN ÜNLÜ FOTOĞRAF SANATÇISI THOMAS HOEPKER, EFSANE BOKSÖR MUHAMMED ALİ’YLE GEÇİRDİĞİ ÖZEL GÜNLERİ VE FOTOĞRAFLARINI, 3. ULUSLARARASI BURSA FOTOFEST’E PAYLAŞTI.

BURSA – Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Thomas Hoepker, 3. Uluslararası Bursa Fotoğraf Festivali’nde (Bursa FotoFest) dünya ağır siklet boks şampiyonu Muhammed Ali ile ilgili en özel fotoğraflarını ve anılarını Bursalılarla paylaştı.

Bursa Kent Konseyi (BKK) organizasyonunda, Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle, BUFSAD ve gönüllülerin istekli çalışmasıyla devam eden 3. Uluslararası Bursa FotoFest, fotoğraf sanatının ‘yaşayan efsanesi’ olarak nitelendirilen usta Fransız fotoğraf sanatçısı Bruno Barbey’in ardından ünlü fotoğraf sanatçısı Thomas Hoepker’i ağırladı. Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Orhangazi Salonu’ndaki programda, Magnum Fotoğraf Ajansı’nın ünlü fotoğraf sanatçısı Thomas Hoepker Amerika’da efsane boksör Muhammed Ali’yle geçirdiği özel günlerini ve fotoğraflarını paylaştı. Türkiye fotoğraf sanatının duayen ismi Ara Güler’in de dinleyici olarak katıldığı söyleşide, Amerika seyahatine genç yaşta çıktığını söyleyen Hoepker, tüm sahil kıyısını gezerek fotoğraflar çektiğini belirtti. Efsane boksör Muhammed Ali’yle tanışma sürecini en özel fotoğraflarıyla anlatan Hoepker, “Muhammed Ali o dönem çıktığı her maçı kazanıyordu. Dünyaca çok ünlü birisiydi. Alman bir boksör ile maç yapacaktı. Çalıştığım dergi beni arayarak ‘maçı takip etmek isteyip istemediğimi’ sordu. Bende hemen kabul ettim. Ardından bir hafta boyunca Muhammed Ali’nin yanında oldum. Her anını fotoğraflama imkanı buldum. Kendisine bu kadar yaklaşmam büyük bir olaydı. Onu yakından tanıma imkanı buldum. Çok sağlıklı, atletik ve güçlüydü. Çocukları çok seviyordu. Çocukların her zaman ilgi odağıydı. Özellikle siyah Amerikan çocukları için başarı öyküsüydü. Müsabakalarda kazandığı gelirin büyük kısmını Müslümanlar için harcıyordu” dedi.
Bir antrenmanı sırasında Muhammed Ali’nin objektifine doğru bir iki yumruk salladığını, kendisinin de hemen çektiğini dile getiren Hoepker, “Çektiğim üç kareden ikisi net değildi. Ancak bir tanesi çok iyi çıkmıştı. Yumruğu net ve arkada başı gözüküyordu. Bu fotoğraf daha sonra bir efsane oldu. Bir gün arabayla gezerken bir köprüde durduk. Kendisinden üstünü çıkartıp havaya zıplamasına rica ettim. O da kabul etti ve böylece unutulmayacak bir kare daha yakaladım. Yıllar içerisinde birçok kez hatta Parkinson hastalığının ardından da kendisiyle görüştüm. Eskiden çektiğim fotoğrafları gösterdim ve bana ‘Bu fotoğrafları hatırlamıyorum’ dedi. Geçen sene tekrar görüşebildim. Yaptıklarımızı anlattım. Ancak kafasını sallayarak ‘Ne yazık ki hatırlamıyorum’ dedi. Üzücü bir durumdu” diye konuştu.
11 Eylül saldırısı sırasında ve sonrasında çektiği fotoğrafları da gösteren Hoepker, son zamanlarda kitap çalışmaları yaptığını, fotoğraf arşivini düzenlediğini ifade etti. Eskiden birkaç evde fotoğraf makinesi bulunurken artık herkesin fotoğraf çekebildiğini söyleyen Hoepker, milyonlarca fotoğrafın sadece yüzde 1’inin ilginç ve güzel olduğunu belirtti. Fotoğraf sanatçısı olabilmek için her şeyin fotoğrafını çekmek yerine neden çekmek istediğini bilmek gerektiğini anlatan Hoepker, “Fotoğrafçılıkta telefonla çekmekten çok daha fazlası var. Özellikle kameralarla ilgili gelişme beni çok şaşırtıyor. ‘Dijital kameralarla işim olmaz’ yaklaşımını doğru bulmuyorum. Yeni teknolojiler bizlere farklı olanaklar sağlar. İyi bir makine edindikten sonra artık fotoğraf çekmek çok ucuz. Gençlerin fotoğrafçılık yapması için çok büyük imkanlar var. Birçok insana göre fotoğraf kelimeleri olmayan bir dil gibidir” dedi.
Program, Engin Güneysu'yun 'Sulak bir şehirden yaşam öyküleri', Yusuf Aslan'ın 'Yüze yazılmış öyküler', Esra Tolga'nın 'Davullar inledi bulutlar kükredi', Erol Sesi'nin 'Toprakçılar', Fatih Özenbaş'ın 'Halıcılar', Bahar Kaleli'nin 'İzlanda', Mehmet Arslan Güven'in 'Renkler, renklerle, renklere', Charles Emir Richards'ın 'Portreler' ve Cihan Karaca ile Nadire Günday'ın 'Yüzde 100 deri' adlı sunumlarıyla devam etti.

FotoFest’de Yarın
08 Ekim Salı
Merinos AKKM Kongre Cafe
10.30 Portfolyo Değerlendirme
Yumi Goto (Japonya)
Gael Turine (Belçika)
Abbie Trayler-Smith (İngiltere)
Jae-hyun Seok (Güney Kore)
Susie Linfield (ABD)
Gülbin Özdamar Akarçay (Türkiye)
Oktay Çolak (Türkiye)
Thomas Hoepker (ABD)

Merinos AKKM Seminer Salonu
14.00 Atölye Çalışması
Gülbin Özdamar (Fotoğrafın Düşünümselliği ve Glokal Fotoğraf)
15.00 Atölye Çalışması
Oktay Çolak (Fotoğrafta Işık)

Merinos AKKM Hüdavendigar Salonu
17.00 Panel (Sosyal Medya’da Görsel Bir Dil Olarak Fotoğraf)
Nurdan Akıner (Akdeniz Üniversitesi) (Moderatör)
Yumi Goto
Bilal Arık
Mustafa Seven

Merinos AKKM Orhangazi Salonu
19.00 Sanatçı Söyleşisi
Abbie Trayler-Smith (İngiltere)
20.30 Gösteriler
BUFSAD Kişisel Gösterisi

BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ